3 Saatte 127 Sarsıntı: Silivri Merkezli 6.2’lik Deprem İstanbul’u Sarstı

İstanbul 23 Nisan’da sadece bir deprem değil, bir dizi sarsıntıyla adeta uyanış yaşadı. AFAD verilerine göre ilk sarsıntı saat 12.13’te 3.9 büyüklüğünde gerçekleşti. Ancak esas kırılma 12.49’da Silivri açıklarında kaydedilen 6.2 büyüklüğündeki depremle yaşandı. Sonraki 3 saat içinde tam 127 ayrı deprem daha kayıtlara geçti.
Bu olağan dışı hareketlilik, sadece İstanbul’u değil Marmara bölgesinin tamamını alarma geçirdi. Depremlerin derinlikleri 6 ile 15 kilometre arasında değişirken, en küçükleri 1.6 büyüklüğündeydi. Silivri ve Büyükçekmece çevresi sarsıntıların merkezi haline geldi.
İlk 3 Saatte Neler Oldu?
İlk 180 dakikalık zaman dilimi, Marmara Denizi altındaki fay hatlarının ne kadar hareketli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. İşte bu kritik zaman aralığının bazı kırılma noktaları:
-
12:13 – Başlangıç sarsıntısı: 3.9 büyüklüğündeki ilk deprem halkta endişe yarattı.
-
12:49 – En büyüğü: 6.2 büyüklüğündeki depremle korku zirveye çıktı.
-
13:07 – Artçıların en güçlüsü: 5.9 büyüklüğünde yeni bir sarsıntı meydana geldi.
-
14:15 – Dalgalar kıyıya ulaştı: Tekirdağ açıklarında 3.9’luk sarsıntı dalgalarla hissedildi.
Uzmanlar Ne Diyor?
Deprem uzmanları, bu tür yoğun sarsıntıların tek seferlik olmadığını ve bölgedeki enerji birikiminin ciddi seviyelere ulaştığını belirtiyor. Kumburgaz Fayı, özellikle dikkatle izlenmesi gereken bir segment olarak öne çıkıyor. Bazı uzmanlara göre bu olay, daha büyük bir kırılmanın habercisi olabilir.
Sokakta Ne Yaşandı?
İstanbul genelinde binlerce kişi panik içinde sokaklara döküldü. Okullarda tahliyeler yapıldı, bazı hastanelerde ise kısa süreli boşaltmalar gerçekleşti. İnegöl Devlet Hastanesi’nden çıkan bir vatandaş, yaşananları şu sözlerle anlattı:
“Bir anda her şey sallandı, başta anlamadım ama herkes dışarı çıkınca gerçek olduğunu fark ettim.”
Bu Bir Uyarı mı, Ön Seviye mi?
127 sarsıntının kaydedildiği bu kısa süre, Marmara Denizi’nin altında uzun süredir sessiz kalan fayların artık kendini hatırlattığını gösteriyor. Bu gelişme, yetkililer ve vatandaşlar için ciddi bir uyarı niteliği taşıyor.
Unutulmamalı ki, deprem doğaldır ama hazırlıksız yakalanmak bir tercihtir.
Afet çantaları, sağlam yapılar ve bilinçli toplum, yıkıcı etkilerin önüne geçmenin tek yolu olabilir.