İstanbul’da Kaç Adet Deprem Oldu? Anlık Nisan 2025

Silivri Merkezli 6.2 Büyüklüğündeki Depremin Detayları
İstanbul, 23 Nisan günü saat 12.49’da Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremle büyük bir panik yaşadı. Depremin merkez üssü Marmara Denizi açıkları olarak kaydedilirken, sarsıntı yalnızca İstanbul’da değil, çevre illerde de hissedildi. Bu büyük depremin ardından, aynı bölgede arka arkaya toplam 47 artçı deprem daha kaydedildi. Bunlar arasında en büyüğü 5.9, diğerleri ise 4.4, 4.1, 3.9, 3.8, 3.4 ve 2.9 büyüklüğündeydi. Uzmanlar bu artçıların olağan olduğunu, ancak dikkatle izlenmesi gerektiğini ifade ediyor.;
Son alınan bilgiye göre, artçı depremler ile birlikte İstanbul’da toplamda 127 adet deprem yaşandı.
Depremin hemen ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı kısa ama net açıklamada, “Milletimize geçmiş olsun. Gelişmeleri yakından takip ediyoruz,” ifadelerini kullandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ise A Haber’e bağlanarak, “Tüm saha taramaları devam ediyor. İhbarlara öncelik vererek gerekli çalışmaları sürdürüyoruz,” dedi. Açıklamalarda her ne kadar ciddi bir yıkım ya da can kaybı olmadığını belirtse de, yaşananlar halk üzerinde büyük bir psikolojik etki bıraktı.
Zaman Çizelgesi: Silivri Depreminin 8 Aşamalı Gelişimi
Saat | Büyüklük (Mw) | Merkez Üssü | Açıklama |
---|---|---|---|
12:49 | 6.2 | Silivri Açıkları | Ana deprem. İstanbul genelinde hissedildi. |
13:07 | 5.9 | Marmara Denizi | En büyük artçı sarsıntı. Kısa süreli panik yaşandı. |
13:32 | 4.4 | Silivri’ye Yakın Bölge | Artçı sarsıntı. Bazı binalarda boşaltma yapıldı. |
13:58 | 4.1 | Silivri Açıkları | Sarsıntı devam etti, halk tedirgin. |
14:15 | 3.9 | Tekirdağ Açıkları | Dalgalarla birlikte kıyı kesimlerde hissedildi. |
14:43 | 3.8 | Marmara Kuzeyi | İkinci kuşakta yer alan küçük bir sarsıntı. |
15:18 | 3.4 | Kumburgaz Yakını | Kumburgaz Fayı üzerindeki yüklenme belirtisi. |
Artçı Sarsıntılarla Gelen Panik
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), İstanbul’un yanı sıra Tekirdağ, Yalova, Bursa, Balıkesir ve Kocaeli gibi çevre illerde de sarsıntıların hissedildiğini açıkladı. AFAD’dan yapılan ilk bilgilendirmeye göre, şu ana kadar can kaybı ya da büyük çaplı bir yıkım olmadığı bildirildi. Ancak bu durum, yaşanan korku ve paniği dindirmeye yetmedi.
Özellikle yüksek katlı binalarda yaşayan vatandaşlar, büyük bir panikle evlerinden dışarı çıktı. Okullarda eğitime ara verilirken, hastanelerde de kısa süreli tahliyeler yaşandı. İnegöl Devlet Hastanesi’nde bir grup hasta panik içinde acil çıkışlara yöneldi. Vatandaşlardan biri, “Sallanınca tansiyonum düştü sandım ama herkes dışarı çıkınca fark ettik. Gerçekten çok korktuk,” sözleriyle yaşanan dehşeti anlattı.
İstanbul’un Geleceği ve Kentsel Endişeler
Uzmanlar, özellikle Marmara Bölgesi’nde beklenen büyük İstanbul depremine dikkat çekerken, bu tür orta ölçekli depremlerin birer uyarı niteliğinde olduğunu belirtiyor. Özellikle Marmara Denizi içindeki Kumburgaz Fayı gibi segmentlerin kilitli olduğu, biriken enerjinin her an daha büyük bir sarsıntıya neden olabileceği ifade ediliyor.
Bu gelişmelerin ardından yerel yönetimler, başta kentsel dönüşüm projeleri olmak üzere yapı stoğunun güvenliği üzerine yeniden çalışmalar başlattı. İstanbul Valiliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi, halkı hazırlıklı olmaya çağırırken, afet toplanma alanlarının gözden geçirildiği bildirildi.
Toplumda Yükselen Deprem Bilinci
Her ne kadar bu deprem büyük bir yıkıma neden olmamış olsa da, psikolojik etkisi oldukça derin. Özellikle 1999 Gölcük Depremi’ni hatırlayan vatandaşlar için yaşanan bu sarsıntı, benzer kaygıları yeniden gün yüzüne çıkardı. Sosyal medyada birçok kullanıcı, “Yine hazırlıksız yakalandık” yorumlarında bulundu.
Bu olayın ardından AFAD, halkı yeniden “deprem çantası hazırlama”, “toplanma alanlarını öğrenme” ve “bina dayanıklılığı sorgulama” gibi temel önlemleri almaya çağırdı.
Sonuç: Bu Bir Uyarı mı?
Silivri açıklarında yaşanan bu 6.2 büyüklüğündeki deprem ve ardından gelen 7 artçı sarsıntı, bilim insanları tarafından dikkatle analiz ediliyor. Marmara Denizi’nin altındaki fay sistemleri bir süredir sessizliğini koruyordu. Bu sessizliğin bozulmuş olması, bazı uzmanlara göre büyük kırılma öncesi bir uyarı niteliği taşıyor.
Depremler her ne kadar doğal bir süreç olsa da, hazırlıksız yakalanmak bir kader değil. Yaşanan bu gelişme, bir kez daha gösterdi ki İstanbul için zaman daralıyor. Yetkililerin açıklamaları, halkın farkındalığı ve bilimsel uyarılar bir araya geldiğinde, ancak o zaman bu tür afetlerin yıkıcı etkileri azaltılabilir.