Engereğin Gözü Özet: Gizem, Entrika ve Osmanlının Sırları

Engereğin gözü özet diyince aklına hemen zehirli yılanlar, korkutucu gözler falan geliyorsa, biraz yanıldın. Zülfü Livaneli bu romanda, o gözün içine hem tarih, hem aşk, hem de politik bir ayna koymuş. Yani sadece bakmakla kalma, içine de düşebilirsin.

Romanın Başlangıcı: Şüpheli Bir Cinayet

Hikaye II. Abdülhamit döneminde, İstanbul saraylarının karanlık gölgelerinde başlıyor. Şehzadelerden biri aniden hastalanıp ölüyor. Saray bunu örtbas etmek istese de Doktor İsmail Paşa bu işin peşini bırakmıyor. İlk sayfalardan itibaren “neler dönüyor burada?” dedirtiyor.

Karakter Kartları

Nurhan Sultan: Sarayın En Tehlikeli Kadını

Nurhan Sultan deyince insanın aklına “yılan gibi kadın” deyimi geliyor ama yanlış anlaşılmasın, güzelliğiyle değil, zekası ve soğukkanlılığıyla baş döndürüyor. Romanın adındaki engereğin gözü özet, onun bakışlarındaki tehdidi simgeliyor. Baya metaforik bi olay yani.

Livaneli Tarzı: Tarih + Duygu + Dram

• Osmanlı’nın yıkılış dönemi fonunda kurgulanan hikaye
• Gerçek tarihi olaylarla harmanlanmış kurgu
• Psikolojik çözümlemeler, bol iç monolog
• Her karakterin farklı bir derdi var, biri bile huzurlu değil 😅

Zaman Çizelgesi: Romanın Gelişimi

Kitapta Mizahi Anlar da Var mı?

Beklenmeyen kadar komik anlar da var. Mesela Doktor Paşa bir sahnede öyle bir panikle ilaç hazırlıyor ki, neredeyse kendi kendini zehirliyordu. Bir başka sahnede sarayın mutfağında yanlışlıkla cariyelere sağlık dersi veriyor, sonra da yüzü pancar gibi oluyor. Gerginlik aralarında yüz güldüren sahneler güzel denge kurmuş.

Engereğin Gözü Romanını Okumalı mısın?

Kesinlikle evet. Tarih, gizem, psikoloji ve biraz da romantizm seviyorsan bu kitap seni içine çeker. Hem karakterlerin çok katmanlı oluşu, hem olayların tarihi gerçeklikle örülmesi okuyucuyu içine alıyor. Hadi dürüst olalım: bir kitap hem düşündürüp hem de “ne oluyor ya!” dedirtiyorsa okunur.