THE PLATFORM İzlenir Mi? İlk 10 Dakikada Kararını Değiştirecek Bir Film

İzlemeye başlıyorsun, ekran karanlık, adamın biri uyanıyor. Sadece yatak, gri duvarlar ve ortasında kocaman bir delik. “Yine mi düşük bütçeli distopya?” diyorsun. Ama işte o ilk 10 dakikadan sonra… film seni kafandan tutup aşağı çekiyor.
THE PLATFORM ya da orijinal adıyla El Hoyo, izleyiciyi fiziksel bir çukurun içine değil, insanlığın en ilkel hâline bırakıyor. İlk sahnelerde hiçbir şey anlatılmazken, birkaç dakika sonra her şey fazla fazlasıyla anlatılmaya başlanıyor. Ve sen sadece izlemiyorsun, hissediyorsun.
Bu yazıda sana bu filmi neden bırakmaman gerektiğini anlatacağım. Spoiler yok (en azından ilk aşamada).
🎥 THE PLATFORM Nedir? (Spoilersız)
Bir tür dikey hapishane. Her katta iki kişi. Ortadan geçen dev bir platform var. En üst kattan dolu dolu yemeklerle iner… ama alt katlara ulaştıkça geriye pek bi şey kalmaz.
Yukardan aşağı inen sadece yemek değil aslında. Sınıf, eşitsizlik, açgözlülük gibi kavramlar da kat kat iniyor. Başroldeki Goreng, bu çukurun nasıl işlediğini çözmeye çalışıyor ama işler öyle kolay değil.
🍽️ İlk 10 Dakikada Neler Oluyor?
-
Film açılıyor: sessizlik
-
Uyanan bir adam ve tanımadığı oda arkadaşı
-
Ortada bir delik var ama amaç belirsiz
-
Kısa süre sonra “platform” geliyor ve sadece kemik kalmış tabaklar üzerinde
-
O an anlıyorsun: burası sadece hapishane değil, bir sistem metaforu
İşte bu noktadan sonra kafanda “izleyeyim mi kapatayım mı?” düşüncesi tamamen bitiyor. Düşünmeyi bırakıyorsun çünkü artık filmin içindesin.
🧠 Ne Anlatıyor Bu Film?
Tema | Alt Metin |
---|---|
Sınıf Ayrımı | En üsttekiler bol bol yer, alttakiler artıkla idare eder |
Tüketim Toplumu | Fazla yemek, açgözlülük, israf |
Empati Eksikliği | Herkes sadece bulunduğu katı görür, diğerlerini bilmez |
Direniş ve Umut | Sistem içinde bireysel mücadele mümkün mü, yoksa hayal mi? |
👤 Karakterler Üzerinden Analiz
-
Goreng: Meraklı, kitap okuyan bir birey. Sisteme uyum sağlamak istemiyor ama dayanamıyor.
-
Trimagasi: “Ben böyleyim çünkü sistem böyle” diyenlerden. Seyirciyi en çok rahatsız eden ama en çok düşündüren karakter.
-
Baharat: Sessiz ama güçlü. Adeta pasif devrim gibi.
-
İmoguiri: “Yukarıdan inen idealist”. Sistemi düzeltmek için geliyor ama sistem onu yutuyor.
Her biri sistemin farklı bir parçasını simgeliyor. Hepsi bizden bir parça.
🧷 İzlemeli misin?
Eğer… | Bu Film: |
---|---|
“Farklı bir distopya arıyorum” diyorsan | İzlenmeli |
“Derinlikten çok aksiyon isterim” diyorsan | Zorlayabilir |
“Kendimle yüzleşmeye hazırım” diyorsan | Şart |
“Simge, metafor, alt metin severim” | Aradığın bu işte |
🎬 Son Sahne Hakkında Mini Teori (Spoiler Hafif)
Filmin sonu açık uçlu. Platformun en altına “bir mesaj” gönderilmeye çalışılıyor. Ama kime? Yukarıda kimse yoksa, mesaj kime gidiyor? Ya da… mesaj aslında seyirciye mi?
Bence evet. Filmin son 5 dakikası izleyiciye bir “ayna” tutuyor.