The Strangers Gerçek Hikayeye Dayanıyor mu? İzleyiciler Şoke Oldu

Sessiz bir ev, gece yarısı kapıdaki tuhaf bir tıklama ve yüzleri maskeli üç yabancı… The Strangers (2008), izleyen çoğu kişide tek bir etki bırakıyor: rahatsız edici bir gerçeklik hissi. Film boyunca pek çok izleyici, karakterlerle birlikte korkuyor ama asıl panik sonrasında başlıyor:

Bu gerçekten olmuş olabilir mi?
İşte bu içerikte, filmin arkasındaki gerçeklere ve neden “çok gerçekmiş gibi hissettirdiğine” detaylı biçimde bakıyoruz.

Kısaca The Strangers Filmi Ne Anlatıyor?

James ve Kristen çifti, şehirden uzakta bir kır evine gider. Gecenin ilerleyen saatlerinde evlerinin kapısı çalınır. Dışarıda üç maskeli yabancı vardır. Hiçbir açıklama olmadan, hiçbir neden göstermeden, yalnızca “orada oldukları için” bu çifti hedef alırlar.

Film boyunca baskı, sessizlik ve gerekçesizlik korkusu öne çıkar. İzleyici “neden?” sorusunu defalarca sorar… ama cevap gelmez.

Peki Film Gerçek mi?

Kısmen evet, kısmen hayır.

Yönetmen Bryan Bertino, The Strangers’ı yazarken çocukluk döneminde yaşadığı bir olayı ilham aldığını söylüyor. Ailesi şehir dışındayken evde yalnız kalırken, kapılarının gece bilinmeyen kişiler tarafından çalındığını ve rastgele seçilmiş bir hedef olduklarını sonradan anladıklarını söylüyor.

Ayrıca film, 1981’de işlenen ve hâlâ çözülmemiş olan Keddie Kabin Cinayetleri gibi birkaç farklı olaydan da izler taşıyor.

Gerçek Olaylarla Benzerlikler

Neden Bu Kadar Gerçek Hissettiriyor?

• Kurbanlar suçsuz, sıradan insanlar

• Saldırganlar rastgele seçiyor

• Maskeler insan yüzü gibi ama ruhsuz

• Filmde klasik “kahramanlık” yok — herkes savunmasız

• En önemlisi: açıklama yok.
  Bu, izleyicinin zihninde boşluk bırakıyor ve boşluklar her zaman daha korkutucudur.